10 Şubat 2011 Perşembe

Yoksulluk sınırı

Demiştim ya, burada fakirliğin yoksulluğun sınırı ucu bucağı yok, varmış.

UNDP diyor ki:
"The country continues has a combined literacy rate of 49.9% and the percentage of people living below Poverty Line i.e. Rs. 944.47 (USD $16 approx) per adult equivalent per month is 22.32 %"


Diyeceğim şu, her iki insandan birisi okuma yazma bilmiyor ve insanların %22.32'si de ayda yaklaşık 16 (onaltı) Amerikan dolarının altında geçimlerini sağlamaya çalışıyor. Henüz hayatında para görmemiş insanları düşününce bu rakamın da çok fena olmadığını düşündüm şimdi...


Devletin hazırladığı belgelerdeki öncelikleri buraya kopyalamakla boşa vakit harcıyorum çünkü,

The government has released its Public Sector Development Programme (PSDP) around five priority areas during 2008-09. The priority areas are:
  1. Providing a comprehensive safety net against severe hardships faced by the poor & vulnerable groups;
  2. Overcoming the Energy and Water Crisis in a planned & systematic manner;
  3. development and uplift of Baluchistan and NWFP and Special Areas (FATA, PAK and Northern Areas);
  4. Reviving growth in agriculture and in manufacturing so as to overcome food shortages and generate vitally needed incomes and employment;
  5. Building up human resources with education at all levels.
Yani, birincisi fakirleri koruyacak sosyal bir güvenlik ağı. Bence ya yanlış anlamışlar bunu, fakirleri soyutlama daha kolay gelmiş ya da...
İkincisi enerji ve su sorunlarının çözülmesi -planlı ve sistematik bir çözüm de yazmışlar ama plan ve sistem pek dost ve kardeş ülke Pakistan'a göre değil- konusunda gördüğüm şey elektrik kesintisi ve çalışma saatlerinin sabah 8 öğlen 3 arasında olması. Su ise ayrı bir boyut, ben baraj gibi çözümler düşünürdüm ilk etapta ama su için ne yapılıyor hiç bir fikrim yok...
Üçüncüsü çok eğlenceli, Belücistan ve Khyber Pakhtunkhwa'yı geçtim, özellikle FATA, PAK ve Kuzeydeki bölgelerin kalkındırılması muhteşem bir ütopya. Tebrik ediyorum.
Dördüncüsü tarımı arttırmak, daha ne kadar artabilir, onu da bilmiyorum. en az 180 milyon kişiye yeten bir tarımları var ya, o yüzden...
Beşincisi, en makulü, buradan başlanmalı ama ne yazık ki 15000 kişilik bir yerde sace 80 metrekarelik iki odadan oluşan bir okul varsa nereden başlamalı onu da bilemedim ben...

Ne biliyorum peki? Yoksulluk sınırından girdik, nereden çıktım, ne biliyorum ben??

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder