19 Ocak 2011 Çarşamba

Flaş Flaş Flaş, yine sallandık...

Bu sefer 7.4 ile merkez üssü Belücistan -gerçi ben Pencap  ile birleştirdikten sonra Pencüstan olmuştu ya, neyse- olan bir deprem yaşadık.

Bu deprem benim burada yaşadığım 4. veya 5. deprem. İlginç olan, en az bu depremde sallanmış olmamız. Normal şartlarda hemen ayağa fırlayıp "Neme lazım, çöker filan bu ev şimdi" diyerek kendimizi dışarı atarken, bu depremde hiç etkilenmedim bile diyebilirim, yataktan biraz doğrulup etrafımı usulca dinleyip inceledikten sonra birşey olmadığını anlayınca geri yattım sadece.

Neyse, deprem burada gece yarısı oldu ama Türkiye ile saat farkı yüzünden -çünkü Türkiye'de o kadar da geç bir vakit değildi- arayanlara gevrek gevrek uyuduğumu söyledim. Sabah da depremden dolayı üzerimdeki ilgi büyüktü. Her sorana genel itibariyle aynı şeyleri söyledim:

"Depremin etkisi pek de büyük olmadı, çünkü 2010'da buraları sel vurmuştu, zaten Belücistan'da yıkılabilecek çok fazla ev diyebileceğimiz konut tipinden yok, insanlar çamurdan evimsi duvarlar arasında yaşarken, gelen sel bunların hepsini silip süpürmüştü.(bu arada bu tarz çamurdan evlere kacha house/kaça ev deniyor burada) Ha, tabi bazı evler de tuğladandı (bunlara da paka deniyor), o yüzden de sadece sele dayanabilmiş olan bu evler yıkılmış bu depremde de.
Kısacası burada kaybedecek hiçbirşeyi kalmamış insanlar için bu 7.4 şiddetindeki deprem çok da etkili olmadı.
-Çok fakirim, üstümde gördüğünüz bu elbise dışında hiçbir giysim yok.
-Asıl ben çok fakirim, üstümde görebileceğiniz bir elbise bile yok.
-Hayır, asıl ben çok fakirim, üstümde elbise olmadığı gibi, karnım da aç.
-Yo dostum yo, asıl ben fakirim, çünkü hem elbisem yok, hem karnım çok aç, hem de 7 adet çocuk sahibiyim.
-Hahah, ben gülüyorum size, çünkü en fakiriniz benim ve benim elbisem de yok, karnım çok aç, 9 çocuğum var ve hepsi aç, üstüne üstlük evim önce selden, tamir ettikten sonra da depremden tekrar tekrar yıkıldı, 9 çocuk dışındaki tüm aile fertlerini bu afetlerde kaybettim, işim de yok zaten, tarlalarda işçi olarak çalışıyordum, tarlalar da sel yüzünden gitti.
-işin ilginç yanı, bunları söyleyenlerin hepsi hala gülümseyebiliyor bir şekilde-

gibi konuşmalar o kadar doğal ki burada...
Nereden başlamalı?
Ben hala Sincap, Pencüstan derdindeyim.Ne desem boş."

Evet, bunları söyledim soranlara...
Not: Depremin üstünden bir gün geçmesine rağmen hala hal hatır soran arkadaşlarıma ayrıca teşekkür eder, yarınki doğumgünümü de kutlamaları hususunu bilgilerine arz/rica ederim. -sanki burayı okuyacaklarmış gibi, bir çoğunun hala haberi yok böyle bir sayfa olduğundan...-

Daha ne denebilir ki? "Pak-Turki Dosti Zindabad!"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder